İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | bee's knees expr. | harika | ||
Mary is fairly plain, but Tom thinks she's the bee's knees. Mary oldukça sade biri, ama Tom onun harika olduğunu düşünüyor. More Sentences |
||||
Konuşma Dili | bee's knees i. | mükemmel | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | bee's knees expr. | önemsiz şey | ||
Slang | ||||
Argo | bee's knees expr. | harika | ||
Argo | bee's knees expr. | mükemmel | ||
British Slang | ||||
İngiliz Argosu | bee's knees i. | müthiş | ||
İngiliz Argosu | bee's knees i. | nefis |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | the bee's knees i. | mükemmel insan | ||
Deyim | think one is the bee's knees f. | burnu büyük olmak | ||
Deyim | think one is the bee's knees f. | burnu kaf dağında olmak | ||
Deyim | think one is the bee's knees f. | küçük dağları ben yarattım demek | ||
Deyim | think one is the bee's knees f. | kendini çok büyük görmek | ||
Deyim | think one is the bee's knees f. | kendini fasulyeden nimet saymak | ||
Deyim | think one is the bee's knees f. | kendini en değerli insan olarak görmek | ||
Deyim | thinks he's the bee's knees f. | kendini matah bir şey sanmak | ||
Deyim | thinks she's the bee's knees f. | kendini matah bir şeyler sanmak | ||
Deyim | be the bee's knees f. | mükemmel olmak | ||
Deyim | be the bee's knees f. | harika olmak | ||
Deyim | be the bee's knees f. | muhteşem olmak | ||
Deyim | (s)he thinks (s)he is the bee's knees expr. | kendini bulunmaz hint kumaşı sanmak | ||
British Slang | ||||
İngiliz Argosu | bee’s knees i. | müthiş |